Bandırma Ticaret Odası Konferans Salonunda Bandırma Ticaret Odamızın düzenlemiş olduğu eğitim proğramı çerçevesi içerisinde Bandırma Ticaret odası üye ve çevresine Afet farkındalık eğitimi verildi.Dernek Yönetim Kurulu Başkanımız AFAD Eğitmeni Mustafa Gürsoy,Şerife Sevim Şenel ve Murat Yoldaş tarafından verilen eğitim süresince Afet çeşitleri oluşumları ve alınması gereken önlemler konusunda sunum gerçekleştirildi.911 Arama kurtarma Derneği ve Bandırma Ticaret Odası İş birliği ile gerçekleştirilen bu faaliyette Bandırma ve çevresindeki potansiyel tehlikelere de ayrıca değinilmiş alınabilecek önlemlere kısaca değinilmiştir. Dernek eğitmenlerimiz tarafından Bandırma ve çevresinde Afet bilincinin oluşturulması ve olası bir afet anında bilinçli hareket edilebilmesi açısından bu tip etkinliklere çok önem verdiğimiz ayrıca belirtildi. Sunum içerisinde de söz alan dinleyiciler inteaktif şekilde katılım sağlayarak merak ettikleri sorular içinde cevap alma şansı buldular..
Türkiye, tektonik oluşumu, jeolojik yapısı, topografyası ve meteorolojik özellikleri
gibi nedenlerle, her zaman çeşitli doğal afet tehlikelerine sahip olan bir ülke
olmuştur. Depremlerin en önemli afet olduğu ülkemizde nüfusun %92’si, yerleşim
bölgelerinin % 95’i ve sanayi tesislerinin önemli bölümü bu deprem bölgelerinde
bulunmaktadır.
Her yıl giderek artan can ve mal kayıplarının yanında, milyarlarca dolar ekonomik
kayıp meydana gelmektedir. Can kayıplarının büyük çoğunluğu bilinçsizlik,
tedbirsizlik ve denetimsizlikten kaynaklanmaktadır.
Afet nedeniyle zarar görebilirliğin ve afet zararının büyük boyutlara
ulaşmasının en temel nedenleri arasında toplumun bütün kesimlerindeki afet
bilinci, bilgi ve eğitim eksikliğidir. Yaşam alanlarıyla ilgili olarak ne tür
tehlikelerle karşı karşıya olduğu ve bunların zararlarının azaltılabilmesi için
bireysel, yerel, kurumsal ve toplumsal ölçekte neler yapması gerektiğini
bilmeyen insan topluluklarının afet olarak nitelendirilebilecek her türlü olayla
karşılaştığında büyük kayıp ve zararlara uğraması ve olayın afet sonucunu
doğurması kaçınılmazdır. Afet yönetiminin başarılı bir şekilde uygulanması, bu
süreçte çalışanların bilgili ve becerikli olmalarını gerektirdiği gibi, afetle yüz
yüze kalacak olan halkın da bilinçli, afet olgusunun farkında olması gerekir.
Burada söz konusu olan eğitim yaklaşımı, her düzeydeki toplum kesiminin
eğitim sürecinde yer almasını ve sakınım kültürünün oluşmasına olanak
sağlayacak bir çaba içerisinde olunmasını gerektirmektedir.Afet
farkındalık ve zarar azaltma eğitimlerinin önemi yadsınamaz.
Kaynağı doğal ya da insan olsun, afet olgusu nedeniyle yaşanan can ve
mal kayıpları, önemli sorun olmaktadır. Doğrudan ekonomik kayıpların oranı,
Marmara Depremlerinde olduğu gibi kalkınma sürecini kesintiye uğratacak boyutlarda oluşabilmektedir. Afet nedeniyle üretim kaybı, pazar kaybı, işsizlik
gibi sorunlar dolaylı ekonomik kayıplar olarak kalkınma sürecine olumsuz etki
etmektedir. Son yıllarda etkisini giderek arttıran, kentsel altyapı yetersizlikleri ile de
birleşince can kayıplarına neden olan seller ülkemizin afet sıralamasındaki
önemini korumaktadır. Kent yöneticilerinin her geçen gün kentlerin daha fazla
betonlaşmasına, kentlerdeki yığılmanın daha da artmasına neden olmasıyla da
hız kazanmakta, ortaya çıkan olumsuz sonuçlar ise fiziksel, ekonomik ve sosyal
kayıpların gerekçesini oluşturmaktadır. 2010-2017 yılları arasında 593 su baskını
olayı meydana gelmiş; 97 kişi yaşamını kaybetmiş, 104 kişi yaralanmış; 20 743
konut hasar görmüştür. Sel baskınlarını 327 olayla heyelanlar, 74 olayla çığlar,
47 olayla fırtına izlemektedir. İklim değişikliğini tetikleyen, doğanın tahrip
olmasına yol açan yangın olaylarının sayısı da bu süre aralığında 888 adet
gerçekleşmiştir.Afet riskinin azaltılması çabaları, doğal afetlerin istenmeyen etkilerini
azaltabilmekte, ancak yüzde yüz koruma sağlayamamaktadır. Olası bir doğal
afet durumunda meydana gelecek riskleri kabul edilebilir seviyelere getirmek
için önlemler almaya devam edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle toplumun,
yaşamlarını tehlikeye atabilecek ve kendilerini nasıl koruyacaklarını, acil
durumlarda nasıl davranacaklarını öğrenebilecekleri tüm olası tehlikeler veriskler konusunda sistematik, zamanında ve profesyonel olarak
bilgilendirilmeleri gerekir. Afet farkındalık eğitimleri ayrıca çocukların sosyal ve zihinsel gelişimlerinin desteklenmesinin yanı sıra afetin ortamının tehlikelerinden koruma sağlar, afetin psiko-sosyal etkilerini hafifletir. Acil durumlardaki eğitim programları, normallik hissinin yeniden kurulmasına yardım ederek daha geniş boyutta topluluğa da fayda sağlar.
